Kassam’dan Sinvar’a işgale boyun eğmediler: Ne direniş biter ne lider
İşgalci İsrail’in Dış İstihbarat Teşkilatı Mossad, 31 Temmuz’da, Filistin İslami Direniş Hareketi’nin (Hamas) Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye’yi, İran’ın başkenti Tahran’da suikastla şehit etti. Suikastın ardından konuşulan konulardan biri örgütün baskı altında yeni bir lider çıkarmasının zor olduğu ve iç çatışma yaşayabileceğiydi. Ancak Hamas, Heniyye suikastından yalnızca iki hafta sonra Şura Meclisi’ni topladı ve lider olarak, 7 Ekim 2023’te İsrail’i felç eden Aksa Tufanı operasyonunun mimarı Yahya es-Sinvar’ı Siyasi Büro Başkanlığı’na getirdi. Sinvar, İsrail’in “Tünellerde etrafında esirleri kalkan olarak kullanarak saklandığı” iddiasının aksine Gazze’nin güneyindeki Tel el- Sultan’da, işgal güçleriyle yüz yüze çatışarak şehit oldu.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Heniyye suikastının ardından geçtiğimiz hafta yaptığı ilk görüntülü açıklamasında, “Düşman bu suikastla direnişi bitireceği vehmine kapılıyor. Filistin başta olmak üzere, dünyanın neresinde suikastlar direnişi bitirmiş? eğer böyle olsaydı 90 yıl önce Şeyh İzzeddin el-Kassam’ın şehit edilmesiyle direnişimiz biterdi. Liderlerin yerine yenileri gelir. Bu topraklar, zeytin ağaçları yetiştirdiği gibi lider yetiştirir” demişti. Sinvar’ın şehadeti bu açıklamadan bir hafta sonra geldi. İsrail hapishanelerinde 23 yıl boyunca esir olarak tutulan Hamas’ın son lideri, esir takasıyla kurtulduktan sonra hareketin Gazze’deki yapılanmasının başına geçerek İsrail’e karşı direndi. 2021 yılında İsrail’in yaklaşık 20 gün süren saldırılarının ardından gazetecilere konuşan Sinvar, “Beni suikastla öldürmekle tehdit ediyorlar. Şunu söylemek istiyorum ki; düşmanın bana verebileceği en büyük hediye beni şehit etmesidir. Artık 59 yaşıma geldim. Koronayla, hastalıkla, trafik kazasıyla öleceğime düşmanın füzeleriyle ölmeyi elbette tercih ederim” demişti. Sinvar, son anlarını bu sözlerini doğrulayarak geçirdi ve düşmanla çarpışarak düşmanın füzeleriyle şehit oldu.
Hamas’ın Sinvar’dan önceki lideri İsmail Heniyye de, Filistin direnişinin ölümü nasıl karşıladığını ve ölümün nasıl yeni liderler ürettiğini gösteren bir liderdi. İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü son bir yıldaki katliamlarda bir kızı ve gelini hariç ailesinin neredeyse tüm fertlerini bombardımanlarda kaybeden Heniyye, 2022 yılında El-Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, “Filistin, 1948’den beri kan deryası. Şehitleri, tutukluları ve muhacirleriyle. 7 milyon Filistinli bugün sürgünde. Tabii ki sorumluluğumuz var ve biz bu sorumluluklarımızı yerine getirirken şehit olmaya hazırız” demişti. Bu sorumluluk, Heniyye’nin hayatı boyunca taşıdığı bir sorumluluktu ve şehit olduğu âna kadar bu sorumluluktan vazgeçmemişti.
Filistin direnişinin tarihinin Sinvar ve Heniyye gibi örneklerle dolu olması, işgal son bulmadan direnişin de son bulmayacağını gösteren bir kanıt olarak görülüyor. Hareketin silahlı kanadına ismini veren ve İngiliz mandasına karşı Filistin’de direnişi örgütleyen Suriyeli alim İzzeddin el-Kassam, manda yönetiminin Filistin’de siyonist bir oluşum kurmayı hedeflediğini ve bunun ancak direnişle önlenebileceğini söyleyerek o günlerde çok az kişinin düşündüğü direnişin temellerini atmıştı. İtalyanların 1911’deki Libya işgaline karşı direnişe katılan, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusundaki Arap birliklerinde savaşarak Şerif Hüseyin’in isyanını reddeden el-Kassam, Filistin’de İngiliz mandasına karşı direnişi örgütleyerek geçen ömrünü 19 Kasım 1936’da 10 arkadaşıyla kuşatıldığı yerde çatışarak şehit olmakla tamamladı. Kassam’ın başlattığı mücadele, onun da söylediği gibi siyonist işgale karşı tek seçenek olarak kaldı.
60’lı ve 70’li yıllarda, Arap milliyetçisi ve sosyalist hareketlerin etkisinde kalan Filistin direnişi, 1987’de Hamas’ın kurulmasıyla yeniden İslami bir kimliğe büründü. Örgütün kurucusu Şeyh Ahmed Yasin, henüz 16 yaşındayken Gazze sahilinde akranlarıyla oyun oynarken yaşadığı kaza sonucu omurgasının kırılmasıyla tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştu. Bu haliyle, İsrail tarafından Gazze’deki direnişçileri eğitmek ve finanse etmekle suçlanan Yasin, Dr. Abdulaziz Rantisi, Şeyh Salah Şehade, Dr. İbrahim Yazuri ve Abdulkadir Duhan gibi bir grup direnişçiyle birlikte Hamas’ı kurdu. 1992’deki Oslo Anlaşması’nı kesin bir dille reddeden Ahmed Yasin, İsrail tarafından tutuklanmış ancak 1997’de Ürdün ile İsrail arasında yapılan esir takasıyla serbest kalmıştı. Bu tarihten sonra 3 kez İsrail’in suikastlarından kurtulan Yasin, 22 Mart 2004’te tekerlekli sandalyesinin üzerinde sabah namazından çıkarken İsrail helikopterlerinden atılan füzeyle şehit oldu.
Şeyh Ahmed Yasin’in öğrencileri, onun kurduğu hareketi bugüne getiren kişiler oldu. Bu öğrencilerin arasında öne çıkanlar, Ahmed Yasin’den sonra harekete liderlik yapan ve iki ay sonra İsrail’e ait Apache helikopterlerinin saldırısıyla şehit olan Dr. Abdulaziz Rantisi oldu. Rantisi, 2003 yılında uğradığı suikast girişimi sonrası, “Ölüm yatağımda geleceğine Apache helikopterlerinin füzeleriyle gelsin” diyerek işgalciye meydan okumuştu. Ahmed Yasin’in ölümünden sonra direnişin liderliğinde devamlılığı sağlayan Rantisi’den sonra, Halid Meşal, İsmail Heniyye, Yahya Ayyaş ve Yahya Sinvar gibi liderler Aksa Tufanı’na kadar Filistin direnişini ayakta tutan direniş önderleri olarak İsrail işgaline karşı mücadeleyi sürdürdü.
İşgalci İsrail ordusu, bir yıl boyunca Gazze’de büyük katliamlar işleyerek aradığı Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya es-Sinvar’ı, Gazze’de yaşanan çatışmalarda şehit etti. Sinvar’ın öldürüldüğü İsrail askerlerinin sosyal medyaya sızdırdığı görüntülerle duyuruldu. İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, “Sinvar için bir yıldır istihbarat almaya çalışıyorduk. Çatışma çarşamba günü yaşandı ancak Sinvar’ın çatışma günü orada olduğunu bilmiyorduk” dedi. İsrail tarafından yapılan açıklamalarda, bir zafer havası estirilse de Sinvar’ın bir yıldır İsrail’in herhangi bir istihbarat ağına takılmadan yer üstünde hareket etmesinin İsrail istihbaratının pazarlandığı kadar başarılı olmadığının göstergesi olarak yorumlandı. Hamas Hareketi’nden ise ilk açıklama dün geldi. Hareketin Siyasi Büro Üyesi Dr. Halil Hayye, El-Cezire’de yayınladığı görüntülü açıklamada, Sinvar’ın şehit olduğunu doğruladı. Hayye, “Sinvar’ın şehadeti, direnişimizi mücadele yolunda güçlendirecektir. İsrail’e sesleniyorum; eğer esirlerinizi istiyorsanız bunun tek yolu ateşkesi kabul etmeniz, Gazze’den tamamen çekilmeniz ve hapishanelerdeki Filistinlileri serbest bırakmanızdır” şeklinde konuştu.
Yahya Sinvar, İsrail’in 31 Temmuz’da İran’ın başkenti Tahran’da Hamas’ın eski lideri İsmail Heniyye’yi suikastla şehit etmesinden sonra örgütün başına geçmişti. Bu görevi iki buçuk ay sürdüren Sinvar, işgalci İsrail’in iddiasının aksine yeraltı tünellerinde değil Gazze sokaklarında direnişe aktif bir şekilde katıldı. İsrail ordusunun paylaştığı detaylara göre, çarşamba günü sabah saatlerinde Gazze’nin güneyindeki Refah’ta 450. Tabur’a bağlı bir İsrail askeri, Tel al-Sultan’daki bir binaya girip çıkan insanların hareketlerini gözlemledi ve durumu Tabur Komutanına bildirdi. Bunun ardından İsrail ordusu silahlı kişilerin tespit edildiği binaya doğru ilerlemeye başladı. Saat 15:00 civarında tanklar ve piyade birlikleri bölgeye çağrıldı ve binaya giren ve çıkan üç kişinin hareketleri bir drone tarafından izlendi. Daha sonra bir İsrail insansız hava aracı onları bombaladı. Saldırıda yaralanan Sinvar’ın girdiği bina top ateşiyle hedef alındı. Sinvar yaralı halde binaya gönderilen drona eline geçirdiği bir sopayı fırlatarak son kez direndi ancak kısa süre sonra gelen tank ateşiyle yaşamını yitirdi. Sinvar’ın tank ateşiyle öldüğünün açıklanmasına rağmen yayınlanan görüntülerinde başında bir kurşun izi vardı. Bu da İsrail askerlerinin, öldükten sonra Sinvar’ın başına kurşun sıktığını ortaya koyuyor.
İsrail, son bir yılda Hamas’ın iki lideri İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar’ın yanı sıra, Heniyye’nin yardımcısı Salih el-Aruri’yi
öldürmesine rağmen Hamas lider sorunu yaşamadı. Sinvar’dan sonra da hareketin başına geçmesi beklenen üç isim
bulunuyor. Bunların, örgütün eski Siyasi Ofis Başkanları’ndan Halid Meş’al ve Musa Ebu Marzuk ile Siyasi Ofis Üyelerinden
Halil Hayye ve Zahir Cabbarin olduğu belirtiliyor. Hamas Şura Meclisi’nin kısa süre içinde yeni lideri belirlemesi bekleniyor.