Milli Mücadele esnasında Türklerin Yunanlara karşı taktik ve stratejik üstünlük kazanması Büyük Taarruz ya da diğer ismi ile Dumlupınar Meydan Muharebesi sayesinde olmuştur. Türk tarihi için önemli bir dönüm noktası ve kritik bir savaş hamlesi olarak tarih kitaplarında yerini almıştır. Büyük Taarruz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için büyük bir öneme sahiptir. Büyük Taarruz Anadolu’daki Yunan kuvvetlerine karşı düzenlenen son ve en büyük saldırı olarak kayda geçmiştir. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın yerine Mudanya, Sevr Barış Antlaşması’nın yerine ise Lozan’ın gelmesini sağlayan önemli bir muharebedir.
Büyük Taarruz sayesinde Türk tarihinin en uzun barış dönemi yaşanmıştır. Bu muharebe tabi ki Kurtuluş Savaşı’nın da dönüm noktası. 26 Ağustos 1922’de başlayan ve Mustafa Kemal Atatürk’ü komutasında olan Türk ordusu, Yunan işgal güçlerine karşı saldırarak savaşın seyrini değiştirdi. Taarruz, Türkiye’nin batısında başta Afyonkarahisar olmak üzere, Kütahya, Eskişehir ve İzmir bölgelerinde gerçekleşmiştir. Türklerin bağımsızlık mücadelesi zaferle sonlanmış ve Türk ordusunun stratejik planlamasıyla askeri başarısı öne çıkmıştır.
Büyük Taarruz öncesi durum: Kurtuluş Savaşı’nda dönüm noktası
Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkışıyla birlikte başlayan milli mücadele hareketi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile ivme kazandı. Bu kongrelerde milli bilinç oluşturuldu ve mücadelenin organizasyonunun belirlenmesinde önemli rol oynadı. Bu süreçte Ankara milli mücadelenin merkezi oldu, TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) açıldı ve Türk halkının bağımsızlık kararı bütün dünyaya duyuruldu.
Türk ordusu, Sakarya Meydan Muharebesi’ne dek genel olarak savunmadaydı. Sakarya Meydan Muharebesi’ndeki başarı Türklerin moralini yükselterek taarruza geçmeleri için umut yarattı. Bu zaferle Batılı güçler Kurtuluş Savaşı’na karşı bakış açısını değiştirdi. Mustafa Kemal Atatürk ve komutanlar Yunan kuvvetlerinin zayıf yönlerine yönelik stratejiler belirledi. Türk ordusu yeniden yapılandırıldı, silah ve mühimmat stokları artırılarak iletişim kanalları güçlendirildi. Türk ordusu başlattığı harekât ile düşman hatlarını yararak Yunan kuvvetlerini geri püskürtmeyi amaçlıyordu.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Büyük Taarruz’un başlangıcını Meclis’te şöyle ifade etmiştir:
“Büyük Taarruz öncesi Batı Cephesinde Türk ordusu iki ordu hâlinde teşkilatlanmış ve diğer kuvvetler ile birlikte taarruz hazırlıklarını tamamlamıştı. Birinci Ordu, Afyonkarahisar’ın doğusunda Akarçay’dan batıya doğru Dumlupınar arasında bulunan düşman mevzileri karşısında toplanmış ve düşmanı yenerek, kuzeye atmak görevini almıştır. İkinci Ordu ise Akarçay’dan kuzeye doğru Porsuk ve onun kuzeyinde Sakarya kısmına kadar olan cephede düşmana taarruz edecektir.”
“Düşmanın Eskişehir’de bulunan üç fırkası ve Afyonkarahisar’ın doğusunda bulunan iki fırkası ki, toplam sekiz fırkayı kendi karşısında belirleyecekti. Kocaeli bölgesinde bulunan kuvvetlerimiz de karşısında bulunan düşman kuvvetlerine taarruz edecek ve bu kuvvetlerin güneye inmesini önleyecekti. Menderes yöresinde biri atlı fırkası, olmak üzere kuvvetlerimiz vardı. Bunlar da güneyden kuzeye doğru önündeki düşmana taarruz edecek ve o kuvvetlerin son savaş yerine gelmesine engel olacak ve aynı zamanda düşmanın İzmir’le olan ulaşım yollarını kesecekti. İşte bu temel noktalar üzerine bütün önlemler ve düzenlemeler yapılmıştı ve hazırlık tamamlanmış olduğu hâlde 26 Ağustos günü taarruz başlamıştır.”
Türklerin tarihinde önemli bir role sahip olan Büyük Taarruz’un başlangıcı: Büyük Taarruz hangi ilimizde başlamıştır?
Büyük Taarruz Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 26 Ağustos 1922 sabahı Afyonkarahisar cephesinde başlamıştır. Stratejik öneme sahip Afyon, Kütahya ve Eskişehir bölgelerinde gerçekleşen Büyük Taarruz, Yunanların en güçlü olduğu yerlerdendir. Türk ordusunun bu bölgelerde başarılı bir şekilde ilerlemesi düşmanın geri çekilmesine neden olmuştur.
Kurtuluş Savaşı’nın gidişatı Büyük Taarruz ile tamamen değişikliğe uğramış, yalnızca askeri başarı değil, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük için verdiği mücadelede moral ve motivasyonun artmasına da neden olmuştur. Bu muhabere ile Türk ordusu milli birliğin ve beraberliğin önemini bütün dünyaya kanıtlamıştır. .
Büyük Taarruz, Türk tarihinde ve uluslararası ilişkilerde önemli etkiler yaratmıştır
- Askeri Sonuçlar:
- Yunan kuvvetleri uzun süre toplanamayacak şekilde mağlup edildi. 200 bin kişilik ordunun 120 bin ila 130 bini ölü, yaralı ve esir edildiği tahmin ediliyor. Türk ordusunda 2318 şehit, 9360 yaralı, 101 esir ve 1697 kayıp vardır. Kazanılan bu zafer ile Türk topraklarından düşman kuvvetleri temizlendi. Bu zaferle “Anadolu istila edilemez” düşüncesi tüm dünyaya kanıtlandı. Mustafa Kemal Atatürk Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruzla tüm dünyaya “topyekûn savaş” örneğini göstermiş oldu.
- Sosyal Sonuçlar:
- Büyük Taarruz ile Türk milletinin esir alınamayacağı tüm dünyaya ispatlandı. Türklerin, teşkilatçı, devlet kurucu yoktan bile bir ordu ortaya çıkarabileceği gösterildi. Türk inkılabının ve modern Türkiye’nin temel taşı bu zafer ile belirlendi.
- Siyasi Sonuçlar:
- Sevr Anlaşması, Türk milletinin gücü ile savaş esnasında iptal edilerek Lozan Barış Antlaşması’nın yapılması sağlandı. Misak-ı Milli’nin coğrafi hedefleri gerçekleştirildi. 4000 yıllık Türk tarihinde bu zaferle en uzun barış dönemine girildi.
Büyük Taarruz ile Yunan işgalinin Anadolu’dan çıkarılması hedeflenmiştir. Anadolu’nun işgalden kurtulması bağımsızlık mücadelesinde dönüm noktası olmuştur. Bu zafer Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası sahnede tanınması ve Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması zeminini hazırlamış, modern Türkiye’nin temellerinin atılmasında önemli bir rol oynamıştır.
Büyük Taarruz sonucunda hangi antlaşma imzalanmıştır?
Büyük Taarruz sonucunda Mudanya Ateşkes Antlaşması, 11 Ekim 1922’de işgal devletlerine karşı imzalandı. Bu antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu hukuken sona ermiştir. Mudanya Ateşkes Antlaşmasıyla İstanbul, boğazlar ve Doğu Trakya’nın yönetimi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bırakıldı. Mondros Ateşkes Antlaşması ile siyasal egemenliği sınırlanan Osmanlı İmparatorluğu’nun yerini yeni Türk devleti aldı. Türk devletinin hâkimiyeti ise Mudanya Ateşkes Antlaşmasıyla pekiştirildi.
Büyük Taarruz’un başarısı ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, askeri liderlik yeteneklerini tüm dünyaya kanıtlamıştır. Bu zafer, Türk milletinin egemenlik ve bağımsızlık mücadelesindeki azim ve fedakârlığının bir simgesi hâline gelmiştir.
Benzer içeriklere de göz atmak isterseniz: